8 Ara 2008

TENGERLEK AİLESİNE DERİN BAŞSAĞLIĞI DİLEĞİMLE

BAYRAM AREFESİNDEYKEN ACI Bİ HABERLE SARSILDIK. CANIMIZ DEDEMİZ AREFE GÜNÜ ANİDEN BİZE VEDA ETTİ. ALLAH RAHMET EYLESİN DİYORUZ. TENGERLEK AİLESİNE DE DERİN SEVGİ VE BAŞSAĞLIĞI DİLEKLRİMİZLE. DEDECİM MEKANIN CENNET OLSUN......HEP KALBİMİZDESİNNNNNNNNN........

KURBAN BAYRAMI TEBRİK MESAJLARI

DELICE ESEN SEHER YELI, EN GUNESLI GUNLER, EN PARLAK GECEDIR BAYRAMLAR. YUREKLERDE BIR ESINTI VE BARIS PAYLASIMINA EN SICAK 'MERHABADIR' BAYRAMLAR. KURBAN BAYRAMINIZ KUTLU, HER SEY GONLUNUZCE OLSUN?


KUSKUNLERIN BARISTIGI, SEVENLERIN BIR ARAYA GELDIGI, RAHMET VE SEFKAT DOLU GUNLERIN EN DEGERLILERINDEN OLAN KURBAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN...
YUREGINE DAMLA DAMLA UMUT, GUNLERINE BIN TATLI MUTLULUK DOLSUN. SEVDIKLERIN HEP YANINDA OLSUN, YUZUN VE GULUN HIC SOLMASIN. KURBAN BAYRAMIN KUTLU OLSUN...


GUZELLIK, BIRLIK, BERABERLIK DOLU, DAHA GUZEL VE MUTLU BIR KURBAN BAYRAMI DILIYORUZ. BUYUKLERIMIZIN ELLERINDEN KUCUKLERIMIZIN GOZLERINDEN OPUYORUZ.


HAYIR KAPILARININ SONUNA KADAR ACIK, KAZA VE BELALARIN BERTARAF OLDUGU KURBAN BAYRAMININ, YASADIGINIZ TUM SORUNLARI ALIP GOTURMESI DILEGIYLE...


GUZELLIK, BIRLIK, BERABERLIK DOLU, HER ZAMAN BIR ONCEKINDEN DAHA GUZEL VE MUTLU BIR KURBAN BAYRAMI DILIYORUZ. BUYUKLERIMIZIN ELLERINDEN KUCUKLERIMIZIN GOZLERINDEN OPUYORUZ...


KURBAN BAYRAMINI SEVDIKLERINIZLE BERABER SAGLIK VE HUZUR ICINDE GECIRMENIZI DILERIZ. BAYRAM TUM INSANLIGA HAYIRLI OLSUN!


BIR AVUC DUA, BIR KUCAK SEVGI, SICAK BIR MESAJ KAPATIR MESAFELERI, BIRLESTIRIR GONULLERI, BIR SICAK GULUMSEME, BIR UFAK HEDIYE DAHA DA YAKLASTIRIR BIZI BIRBIRIMIZE...


HER ILKBAHARDA GELINCIKLERIN EN GUZEL BASLANGICLARI MUJDELEMESI GIBI, BU BAYRAMIN DA SANA VE AILENE MUTLULUK VE NESE GETIRMESINI DILIYORUM... IYI BAYRAMLAR!


KARDESLIGIN DOGDUGU, SEVGILERIN BIRLESTIGI, BELKI DURGUN, BELKI YORGUN, YINEDE MUTLU, YINE DE UMUTLU, YINE DE SEVGI DOLU NICE BAYRAMLARA...


TUM ARKADASLARIN KURBAN BAYRAMINI EN ICTEN DILEKLERIMLE KUTLAR, SAGLIK, BASARI VE MUTLULUKLAR DILERIM. HER SEY GONLUNUZCE OLSUN!


BIRLIK VE BERABERLIGIMIZI, KARDESLIK VE DOSTLUGUMUZU EN SICAK SEKILDE HISSEDECEGIMIZ MUBAREK KURBAN BAYRAMINIZI TEBRIK EDER, MUTLULUKLAR DILERIM.


BUGUN ELLERINIZI HER ZAMANKINDEN DAHA COK ACIN. AVUCUNUZA MELEKLER GUL KOYSUN, YUREGINIZ COSSUN. KURBAN BAYRAMINIZ HAYIRLARA VESILE OLSUN
BIN DAMLA SERILSIN YUREGINE, BIN MUTLULUK DOLSUN GONLUNE, BUTUN HAYALLERIN GERCEK OLSUN, DUALARIN KABUL OLSUN BU BAYRAMDA...
KURBAN BAYRAMIN MUBAREK OLSUN!


HER SEYE KADIR OLAN YUCE ALLAH, BIZLERI, DOGRU YOLDAN VE SEVDIKLERIMIZDEN AYIRMASIN! HAYIRLI VE BEREKETLI KURBAN BAYRAMLARI DILEGIYLE


MUBAREK KURBAN BAYRAMINIZI TEBRIK EDER HAYIRLARA VESILE OLMASINI DILERIZ. BU HAYIRLI GUNDE DUALARINIZ KABUL OLSUN. DUALARINIZI EKSIK ETMEYIN...


BAYRAMLAR BEREKETTIR, UMUTTUR, OZLEMDIR. YARINLAR NIYETTIR. KESTIGINIZ KURBAN VE DUALARINIZ KABUL OLSUN, SEVDIKLERINIZ HEP SIZINLE OLSUN.. BAYRAMINIZ MUBAREK OLSUN...


BU DEGERLI KURBAN BAYRAMINDA, KAINATIN YARATICISI VE ALEMLERIN RABBI BAGISLAYICI VE ACIYICI YUCE ALLAH TUM DUALARINIZI KABUL ETSIN.


HER SEYE KADIR OLAN YUCE ALLAH, BIZLERI, DOGRU YOLDAN VE SEVDIKLERIMIZDEN AYIRMASIN! HAYIRLI VE BEREKETLI KURBAN BAYRAMLARI DILEGIYLE.


KAINATIN YARATICISI VE ALEMLERIN RABBI YUCE ALLAH'A SONSUZ SUKURLER OLSUN! KURBAN BAYRAMI BEREKETIYLE, BOLLUGUYLA GELSIN, TUM INSANLIK ICIN HAYIRLARA VESILE OLSUN.


SEMA KAPILARININ ACIK OLDUGU BUGUNDE HEYBENIZDE TOHUM TOHUM DUA MENEKSELERI SACMANIZ TEMENNISIYLE HAYIRLI BAYRAMLAR.


HEYECAN VE OZLEMLE BEKLENEN KUTSAL KURBAN BAYRAMI GELDI, HOSGELDI. MUBAREK BAYRAM ULUSUMUZA SAGLIK, HUZUR, MUTLULUK, BOLLUK VE BEREKET GETIRSIN. HAYIRLI BAYRAMLAR DILEGIYLE.


BENIM OMRUMDE IRMAKLAR VARDIR SULARINDA HAYALLERIMI YUZDURDUGUM, BENIM OMRUMDE SEVDIKLERIM VARDIR BAYRAMLAR AYRI GECINCE UZULDUGUM. BAYRAMINIZ MUBAREK OLSUN!


MUBAREK KURBAN BAYRAMI TUM ULUSUMUZA KUTLU OLSUN. ALLAH TUM INANANLARA NICE HUZURLU, BEREKETLI BAYRAMLAR NASIP ETSIN.
OGUZ BOYLU, BOZKURT SOYLU, EY TURK OGLU! SOYUN SURSUN, KADERIN GULSUN, BASIN DIK, ALNIN ACIK, KILICIN KESKIN, OCAGIN MUTLU BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN

KURBAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN


KURBAN BAYRAMI İÇİN ÖZEL KARİKATÜRLER





































KUZU VE KURT KARİKATÜRLERİ






















9 Kas 2008

ÖLÜMSÜZ KIRMIZI GÜLLER

ÖLÜMSÜZ KIRMIZI GÜLLER....

Kan rengi, kıpkırmızı güllere bayılırdı. Zaten onlarla adaştı da. Rose... Gül... Kocasının sevgili Rose'u... Her yıl Sevgililer Günü'nü kapının önünde bulduğu enfes fiyonklarla süslü kucak dolusu kırmızı güllerle kutlardı. Hiç aksamadan. Hatta, eşini kaybettiği yıl dahi kapısı çalınmış, gülleri kucağınabırakılmıştı..Tıpkı geçmişte olduğu gibi, küçük bir kartla birlikte.. Her yıl güllere iliştirdiği karta aynı cümleleri yazardı: "Seni, geçen sene bugünkünden, daha çok seviyorum..."Birden, bunların son gülleri olduğunu düşündü.. Öncedenısmarlanmış olmalıydı.. Öleceğini nasıl bilebilirdi?.. Zaten her seyi önceden planlamayı ve yapmayı severdi, yumurta kapıya gelmeden...Gülleri özenle içeri taşıdı..saplarını kesti, vazoya yerleştirdi..Vazoyu da konsolun üzerine, eşinin kendisine gülümseyen fotoğrafının yanına koydu. Orada kocasının koltuğunda oturup saatlerce güller ve fotoğrafı seyretti sessizce.. Bitmek bilmeyen bir yıl geçti.. Yapayalnız ve hüzün dolu bir yıl.. Sonra bir sabah kapı çalındı.. Tıpkı eski günlerde olduğu gibi..Kırmızı gülleri, üzerinde küçük kartıyla birlikte eşikteydi.. Sevgililer Günü'nü kutluyordu. Gülleri içeri aldı. Şaşkınlık içinde doğru telefona gitti. Çiçekçi dükkanını aradı... Onu bu kadar üzmeye kimin hakkı vardı ? "Biliyorum" dedi, çiçekçi.. " Eşinizi geçen yıl kaybettiniz.. Telefon edeceğinizi de biliyordum.. Bugün size yolladığım gülleri çok önceden ısmarlamış, parasını da ödemisti.. Hep öyleyapardı zaten, hiç şansa bırakmazdı. Dosyamda talimat var.Bu çiçekleri size her yıl yollayacağım. Bir de özel kart vardı, kendi el yazısıyla. Bilmeniz gerek diye düşünüyorum.. Ölümünden sonra çiçeklere iliştirmemi istediği kart..."Rose hıçkırıklar arasında teşekkür ederek telefonu kapattı.Parmakları titreyerek zarfı açtı.. " Merhaba gülüm" diye başlıyordu, kart.. " Bir yıldır ayrıyız. Umarım senin için çok zor olmamıştır. Yalnızlığınıı ve acılarınıhissedebiliyorum. Giden sen, kalan ben olsaydım neler çekerdim kimbilir? Sevgi paylaşıldığında yaşamın tadına doyum olmuyor. Seni kelimelerle anlatılmayacak kadar çok sevdim. Harika bir eştin dostum, sevgilim benim... Sadece bir yıldır ayrıyız. Kendini bırakma. Ağlarken bile mutlu olmanı istiyorum. Onun için bundan sonraki yıllarda güller hep kapımızda olacak.Onları kucağına aldığında paylaştığımız mutluluğu ve kutsandığımızı düşün. Seni hep sevdim.. Her zaman da seveceğim. Ama yaşamalısın. Devam etmelisin... Lütfen.. Mutluluğu yeniden yakalamaya çalış. Kolay değil,biliyorum ama bir yolunu bulacağına eminim.... Güller, senin kapıyı açmadığın güne dek gelmeye devam edecek. O gün çiçekçi beş ayrı zamanda gelip kapıyı çalacak,eve dönüp dönmediğini kontrol edecek. Beşinciden sonraemin olarak gülleri ona verdiğim yeni adrese getirip seninle yeniden ve ebediyyen kavuştuğumuz yere bırakacak..SENİ SEVİYORUM GÜLÜM..."

28 Eki 2008

SOBELENDİM


ARKADAŞIM CİMCİME26 BENİ SOBELEMİŞ ŞİMDİ SIRA GELDİ SORULARI CEVAPLAMAYA:-)))))))


1*YAŞAM FELSEFENİZ NEDİR NEDEN?

YAŞAM FELSEFEM MUTLU OLMAK VE MUTLU ETMEK.MUTLU OLAN GÖZLERDEKİ PIRILTININ TARİFİ PAHA BİÇİLEMEZ.


2*İNSAN?

EN KARMAŞIK VE BAZEN ANLAŞILMASI MÜMKÜN DEĞİL CANLI


3* HAYATTA OLMAZSA OLMAZLARIM.

EŞİM İŞİM AİLEM PEMBE DİZİLERİMVE KARACA-BRAUN SETLERİM


4*MUTLULUK BENCE NE İFADE EDİYOR?

KALPTEKİ GÜLÜMSEMENİN VE MUTLULUĞUN GÖZLERLE PAYLAŞILMASI


5 *GÖZLER?

KARAMAŞIK RUH HALİNİN BİLE AYNASI



6*YALANA KARŞI TEPKİM NASIL OLUR?

NEDEN VE SONUCUNA GÖRE DEĞİŞİR. AMA HİÇ İYİ OLMAZ.OLUMSUZ TEPKİLER ZİHİNDE DAHA KALICIDIR.



.7 *GÜZELLİK?

EĞER KALPTEYSE KALICDIR.


8* SEVGİ VE AŞKIN TANIMI?

SEVGİ PAYLAŞIM VE TAKDİRLE DOĞAR.AŞKSA SEVGİLERİN EN YÜCESİDİR.VE SADECFE BİR KEZS YAŞANIR.


9 *SEVGİMİ AŞKMI?

BENCE 2Sİ


10* HANGİ TÜR MÜZİK .

SLOW HİT VE MUTLAKA HANDE YENERRRRRRRR


11*DEGİŞTİRMEK İSTEYECEGİM ÜÇ ŞEY

HERKESİN HAKKIYLA BİYERLERİ GELMESİ İSİM KULLANARAK DEĞİL

MESLEK VE STATÜ FARKININ KALKMASI

ÖNYARGI VE HAKSIZLIKLAR



12 *DOST

ARKADAŞLIĞIN GERÇEK VE KALICI OLANI.


13* BİLGİSAYAR

EN YAYGIN İLETİŞİM AĞIMIZ


14* SİZİ ANLATAN BİR RESİM.
RESİM EN ÜSTE ÇIKTI BU ARADA . BEN -EŞİME VE DE CANIM İZMİRİMMMMMMM

23 Eki 2008

KOLAY POĞOÇA


MALZEMELER=

125 gr margarin eritilecek
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı sıvı yağ
1 yumurta
1 paket kabartma tozu
alabildiğikadar un
susam

İÇİ İÇİN=
rendelenmişbeyaz peynir
1 yumurta beyzı
kırmızı biber

ENFES BİR PASTA


Malzemeler:

1 adet sade pastaban (hazır pandispanya)
1 paket vanilyalı krema
1-1,5 paket sade krem şanti (toz)
500-750 ml süt
2-3 yemek kaşığı hindistan cevizi
2-3 muz
üzerine küçük bayram çikolataları


Hazırlanması:

Creme ole'yi, krem şantiyi ve 2 yemek kaşığı hindistan cevizini bir kaba alın. İstediğiniz yoğunluğa gelene kadar azar azar süt ilave ederek mikser ile çırpın. Karışımı buzdolabına kaldırıp 15-20 dakika bekletin.

Pastabanın alt katını 1 yemek kaşığı süt ile ıslatın. Üzerine bolca krema sürün. Bir muz ve küçük parçalara bölünmüş birkaç çikolatayı bu kata dizin. Diğer katı da ıslatıp üzerine kapatın.

Kalan kremayı üzerine ve yanlarına sürün. (Eğer pastayı ertesi gün ikram edecekseniz bu halde buzdolabına kaldırın. Üst süslemesini ertesi gün yapın.) Kalan muz ve çikolatalar ile pastanızın üzerini süsleyin. Kalan boşluklara hindistan cevizi serpin. (Kremanız hindistan cevizli olduğu için pütürlü gözükecek, üzerine tekrardan hindistan cevizi serperek bu görüntüyü engellemiş oluyorsunuz.)

21 Eki 2008

ÇAY İÇİRTECEK BİR ÖRTÜÜÜÜ İÇMEK İSTEMESENDEEEEEEEE


MECNUN

Mecnun çölde kendinden geçmiş bi halde dolaşıyormuş.-Leylaaam leylaaam, diye inliyormuş kendi kendine.Sonra bi adamın önünden geçmişAdam namaz kılıyormuşBozmuş namazı hiddetlenmiş, başlamış mecnuna bağırmaya:"bre adam sen nasıl insansın kör müsün namaz kılıyoruz namaz kılanın önündengeçilir mi?"Mecnun cevap vermemiş.Adam daha fazla sinirlenmiş:"Bari konuş Allah'tan korkmaz ne susuyorsun"Mecnun tek bi cümle kurmuş:"BEN LEYLANIN AŞKIYLA SENi GöRMEDiM SEN MEVLANIN AŞKIYLA BENi NASILGöRüYORSUN"

Hastaneden röntgen teknisyeni arkadaşım göndermiş sizle paylaşmak istedim.

NAZARDEĞMESİN07'YE SONSUZ TEŞEKKÜRLERİMLE

Arkadaşım nazardeymesin07.blogspot.com/ beni bu ödüle layık görmüş.çok teşekkür ediyorum. Ne kadar sevindiğimi ve benşi ne kadar düşündüğünü anlatamam. Derin sevgi ve saygılarımla. Renkli site renkli içerik ve rengarenk karakter sahibine sonsuz teşkkür ve şükranlarımla.








19 Eki 2008

RENKLİ PATATES TOPLARI


malzemeler:
8-9 orta boy patates
1-2 yemek kaşığı tereyağı
tuz
3 adet havuç, rendelenmiş
küçük bir demet dereotu veya maydanoz, doğranmış
kırmızı biber

hazırlanması:
patatesleri haşlayıp, kabuklarını soyun. ezme aleti ile hepsini geniş bir kapta ezin. tereyağını ilave edin. patateslerin sıcaklığı ile yağın erimesini sağlayın. en son tuzunu ekleyip karıştırın.
ayrı ayrı tabaklara havucu, dereotunu ve biberi koyun. patatesten bir miktar alıp avcunuzda top yapın. daha sonra bu topu havuca bulayıp tabağa yerleştirin. bu işlemi tüm malzemeler bitene kadar tekrarlayın

16 Eki 2008

SATILIK BİLGİSAYAR

SATILIK 2. EL BİLGİSAYAR TEMİZ KULLANILMIŞ + BİLGİSAYAR MASASI

İRTİBAT TEL: 0 538 655 94 12
0 212 528 32 05-ZİYA BEY

ZEBRA KEK



Malzemeler:

3 yumurta

1,5 su bardağı şeker

1 su bardağı süt

1 şişe maden suyu

yarım su bardağı sıvıyağ

3,5 su bardağı un

1 paket vanilya ve kabartma tozu

3 yemek kaşığı kakao.

Yapılışı:Kakao hariç bildiğiniz şekilde kek hamurunu oluşturalım. Hamuru ikiye bölelim.Yarısına kakao ekleyip çırpalım. Yağlayıp, unladığımız tepsinin tam ortasına önce kakaolu hamurdan bir kepçe dökelim.Sonra sade hamurdan bir kepçe alıp kakaolu hamurun tam üstüne dökelim.Kek hamuru bitinceye kadar bu işlemi devam ettirelim.Tepsiyi hiç sarsmayalım,kendisi yayılıyor.Kek hamurlarını dökerken kepçenin altından akan karışımın diğerine dökülmesini önlemek için altına bir peçete tutabilirsiniz.Bu sayede de çok düzgün hareli bir kekiniz olur.Ve bu hoş görünümlü,leziz keki 175 dereceli fırında pişirip ,afiyetle sevdiklerimizle paylaşalım...

EY TÜRK KADINI

Birinci vazifen bulaşık, çamaşır ve kocana
sahip çıkmaktır.Mevcudiyetinin yegane temeli
budur.Kocan en kıymetli hazinendir. Seni bu
hazineden mahrum etmek isteyecek kaynanan ve
görümcelerin olabilir. Birgün evliliğini
kurtarmak mecburiyetine düşersen vazifeye
atılmak için bulaşık ve çamaşırı düşünmeyeceksin.
Bu durum elektriğin ve suyun kesildiği anda
ortaya çıkabilir.Evliliğine tecavüz etmek isteyen
kaynanan görümcelerin ve hayatta emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Hayatta kılıbık kocan zor bir ihtimalde olsa da başka bir bayana göz dikmiş olabilir. Aileniz fakru zaruret içinde
harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey asil Türk kadını işte bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen yuvanı kurtarmaktır. Anasının kuzusu olan kocanı adam etmek senin elindedir. İhtiyaç duyduğun merdane dolabın sol üst köşesinde saklıdır.

NETTEN ZARİF BİR ÖRNEK

NETTEN YATAKODASI ÖRNEĞİ

BALIK KURABİYE


Malzemeler:

1 paket oda sıcaklığında margarin
1 su bardağı sıvı yağ
1/2 su bardağı su
2 dolu yemek kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 yumurta (akı hamurun içine, sarısı üzerine sürmek için)
5,5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu
Üzerini süslemek için susam ve çörek otu

Un, tuz, kabartma tozu ve şekeri karıştırın. Oda sıcaklığındaki margarini küçük parçalara ayırarak ilave edip pürüzsüz bir karışım elde edin.
Sıvıyağ, yumurta akı ve suyu da ekleyerek yumuşak ve ele yapışmayan bir hamur elde edin. 20 dakika buzdolabında bekletin.
Hamuru merdaneyle çok inceltmeden açıp kurabiye kalıplarıyla kesin ve tepsiye dizin. Üzerlerine yumurta sarısı sürüp susam ya da çörekotu serpin.

Fırında üzeri be altı kızarana kadar 25 - 30 dakika pişirin. Afiyet olsun.

HOŞGELDİN ZEYNEP BEBEK

ARKADAŞIMIZ SEHER-FUAT TURAN ÇİFTİNİN İLK ÇOCUKLARI ZEYNEP BEBEK DÜNYAYA GELDİ.GÜZEL VE TATLI KIZMIZA GÜZEL BİR ÖMÜR DİLİYORUZ.

7 Eki 2008

ZAMANSIZ AYRILIK

Haykırdım duvarlara, neden gitti diye
Bekledim yıllarca, belki bir gün sever diye
O kadar sevdim ki, kalbimi sundum hediye
Bırakıp gittin ya, kırdın bu gönlü yok yere
Sığdıramadın ona olan aşkını, ne göğe ne yere
Kalbimi görsen; hem kırık, hemde yara bere
Artık muhtacım, senden gelecek bir güzel habere
Tek ilaç sensin bu derbedere
Bırakıp gittin sebebsiz yere nereye
Haykırıyorum gögsümü gere gere
Birbirimiz çok severken yaşandı bu ayrılık yok yere
Belki onu koyarsın kalbinde boş bi yere
Ama o sahip olamaz bana verdiğin değere

Mihriban Dinçer

ISLAK KEK

Malzemeler:
4 yumurta
1,5 su bardağına yakın tozşeker
1 su bardağı sıvıyağ
1su bardağı süt
3 yemekaşığı kakao
1paket kabartma tozu
3su bardağı un


Yapılışı:
4 yumurta ile şeker köpürene kadar iyice çırpılır. Sonra yağ süt ve kakao eklenip karıştırılmaya devam edilir.Sonra bu karışımdan 1 su bardağı ayrıldıktan sonra un ve kabartma tozu eklenir. Kelıba dökülerek fırına verilir. Pişen kekin üzerine sıcakken ayırdığımız bir bardak sos dökülür.Soğuyunca arzuya göre hindistan cevizi serpilir.

NETTEN HARİKA BİR HAVLU KENARI


NASİHAT

NASİHAT
HERKES İÇİN............

BU YALNIZ OLANLARA; aşk bir kelebek gibidir. Peşinden koştukça hep senden kaçar. En iyisi bırak uçsun, inan ki hiç beklemediğin bir anda gelip omzuna konuverecek.aşk mutlu eder bazen de üzer. Ama aşk özeldir, aşkını hak eden birine sunarsan eğer.......

BU SEVGİLİSİ OLANLARA; aşkın amacı birileri için ^^mükemmel insan^^ olmak değildir. Seni mükemmelliğe en çok yaklaştıracak insanı bulmaktır.

BU ÇAPKIN OLANLARA; sevmediğin birine asla ^^ seni seviyorum^^ deme. İçinde olmayan duygulardan varmış gibi söz etme. Kimsenin hayatına kalbini kırmak için girme. Sevgi dolu bakan gözlere asla yalan söyleme. Çünkü birine verebileceğin en büyük acı, aşık olmadığın birine kendini aşık etmektir...

BU EVLİ OLANLARA; seven insan ^^senin hatan^^ yerine ^^özür dilerim^^diyendir. ^^nasıl yaparsın^^ yerine ^^niye yaptığını anlıyorum^^ diyendir ^^neredesin^^ yerine ^^ben buradayım^^ diyendir. Ve aşk ^^keşke ^^ yerine daima ^^ iyi ki ^^ demektir.

BU EVLENMEK İÇİN GÜN SAYANLARA; bir kadın ve bir erkeğin birbirleri için ne kadar uygun olduğu, birlikte geçirdikleri zamanın değil, birbirlerine duydukları aşkın ne kadar sürdüğüyle anlaşılır.

BU KALBİ KIRIK OLANLARA; kalp yarası siz kanatmaktan vazgeçinceye kadar sürer. Ve ilacı bu yaraya alışmak değil, ondan ders çıkarabilmektir.

BU AŞIK OLMAKTAN KORKANLARA; aşka düş ama tökezleme. Anla ama bekleme. Paylaş ama isteme. Yaralan ama asla acıyı içinde büyütme.

BU SEVDİĞİNİ FAZLA SAHİPLENENLERE; sevdiğinin bir başkasıyla mutlu olduğunu görmekten daha acı bir şey varsa, oda SEVDİĞİNİN SENİNLE MUTSUZ OLDUĞUNU GÖRMEKTİR..

BU AŞKINI İTİRAF EDEMEYENLERE; sevdiğinden ayrılınca aşk acı verir. Sevdiğin seni terk edince daha da çoook acı verir ama en acısı, onu ne kadar sevdiğini bilmesine hiç fırsat vermemektir.....

VE BUDA DÖNMEYECEK BİRİNİ HALA BEKLEYENLERE; hayatın en hüzünlü anı, DELİ GİBİ sevdiğin insanın buna hiç değmediğini GÖRDÜĞÜN ANDIR ve en büyük kaybın onun için harcadığın yıllardır. Senin aşkını bugün hak etmeyen, bil ki 10 yıl sonra yine hak etmeyecektir. BIRAK GİTSİN....

ÇOKAMAÇLI KULLANILABİLECEK BİR ÖRNEK


ZARİF BİR MUTFAK TAKIMI

GERÇEKTEN ZARİF BİR ÖRNEK BU MODELİN PERDE VE BUZDOLABI ÖRNEĞİNİ NETTE GÖRMÜŞTÜM. İNŞŞALLAH BULUP YAYINLARIM YAPACAKALRA ŞİMDİDEN KOLAY GELSİN.

28 Eyl 2008

RAMZAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN


OSMANLIDA RAMAZAN GELENEĞİ


Nohud-ab ÇorbasI
15. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar “be-gayel latif ve mukavvi (kuvvet verici)” çorba olarak anılan Nohud-ab – nam-ı diğer Nohut Çorbası – Osmanlı Saray mutfağının “baş” çorbası olarak nitelendirildi. Özellikle ramazan ayı için ideal olan bu çorbanın günümüze uyarlanmış tarifini sizinle paylaşmak istedik.


Nohud-ab Çorbası
Malzemesi:

1 bardak nohut
6 bardak yağlı tavuk suyu
3 kaşık tereyağı
1 limon
1 tatlı kaşığı kuru nane ya da kimyon
1 tatlı kaşığı tarçın
Tuz


Nohud-ab Çorbasının Pişirilmesi :

Nohutları bir gece önceden ıslatın. Ertesi gün olunca nohutlar yumuşayıncaya kadar iyice haşlayın. Haşlanmış nohudun suyunu süzdükten sonra dışında kalan kabuklarını soyun. Ayıklanmış nohutları havanda iyice dövün. 6 bardak tavuk suyunu tencereye dökün ve bu suyu ısıttıktan sonra havanda dövülen nohutları suya ekleyin. Bu karışımın üzerine tuz ekerek, iyice karıştırın. Kıvamı yoğunlaşmaya başlayıncaya kadar, kısık ateşte 20-25 dakika pişirin. Eğer tavuk suyunun yağını yeterli görmediyseniz, 3 kaşık tereyağını üzerine ekleyin. Çorba fokurdamaya başladıktan sonra üzerine nane serpin. Nane yerine kimyon ve tarçını karıştırarak kullanabilirsiniz. Osmanlı’nın klasik çeşnisi olan bu karışım yemeğe hem hoş bir tat katacaktır hem de kuvvet. Daha sonra ocağın altını kapatın ve tabaklara servis edin.

Osmanlı'da Ramazan BayramıOsmanlı zamanında devrin padişahı, bayram alayından sonra Has Oda önüne konulan tahtına oturur ve saray nedimleri, musahibleri birbirinden güzel nüktelerle padişahı eğlendirirlerdi. O sırada altın ve gümüş tabaklarda helvalar getirilir, vezirlere, şeyhülislama ve meşayihe dağıtılırdı. Bundan sonra vezirler ve ehl-i divan yerine oturur. Matbah-ı Amire'den (saray mutfağı) getirilen yemekler yenirdi. Yeniçeriler ise yemeklerini bahçede yerlerdi.

Osmanlı dönemindeki Ramazan Bayramları'ndaki yeme, içme ve tatlı kültürümüz çok canlı bir şekilde kutlanırdı. Gelen konuklara evlerde baklava, sarığıburma, şöbiyet, helva gibi ev hanımlarının yaptığı tatlı çeşitleri sunulurdu. Misafirliğe gidildiğinde insanlar elleri boş gitmez, kesinlikle yanlarında bir tatlı paketi götürürlerdi. Paketlerde kaymaklı, cevizli, fıstıklı baklava ya da sarığıburma, şöbiyet, helva, vs. gibi tatlı çeşitleri bulunurdu. Bugün artık unutulmaya başlayan bayram yerlerinde seyyar tatlıcı hacı babalar, helvacılar, sahlepçiler, şerbetçiler, çörek ve simitçiler halka satış yaparlardı. Bayramlarda başta şekerci dükkanları olmak üzere çarşı pazar dolup taşar; bayram tebriklerinde şeker ikram edilirdi. Bugünkü geleneklerimizde de devam ettiği gibi o zamanlarda da bayram şekeri olarak akide ikram etmek adettendi.

Sarayda Matbah-ı Amir

Surlarla kaplı 700.000 m²'lik bir alanın içinde Saray bahçeleri ve hizmet binalarının bölümünde yer alan Matbah-ı Amire, bu avlunun sağ tarafını 20 adet bacasıyla boydan boya kaplayan bir yapıdır. Bütünde 5.250 m²'lik alanı işgal eden Matbah-ı Amire, sadece saray yemeklerinin pişirildiği yer değil, aynı zamanda aşçıların ve diğer mutfak görevlilerinin barındığı, kendine ait çeşme, cami ve hamamının bulunduğu sarayın içinde ayrı bir dünyadır.

Aşçılar ve Ustalıkları

Sekiz ayrı bölümden oluşan Matbah-ı Amire mutfaklarında, kendi konusunda pek çok uzman kendine ait ocak ve fırınlarında hünerlerini gösterirdi. Kebapçılardan, sebzecilere, hamurculardan, simitçilere, pilavcılardan, kuşhanecilere ve tatlıcılara 60 usta aşçı grubu ve 200 yamak her daim görevini en iyi şekilde yerine getirmek için çalışırdı. Bu grubun başında ise üst rütbeye sahip Saray Aşçıbaşısı bulunurdu.

Mütevazi Sofra Adetleri

Tüm ihtişamı yalnız kadrosunda değil, bol malzemenin kullanıldığı ve doygun tadın damaklarda yer ettiği yemeklerindeydi. Bol yağ, pirinç, et ve tatlı içeren bu zengin yemekler Avrupa'nın aksine yer “sofra”larında yenilirdi. Yiyeceklerin yere dökülmemesi için sofra adı verilen büyük örtü, yere yakın olan küçük sehpaların altına serilirdi. Bu küçük sehpaların üzerine ise kalaylı dövme bakırdan yapılmış, üzerinde motifleri olan yuvarlak sini yerleştirilirdi. Etrafında toplananların sayısı 5-6 kişiden fazlaysa, sini sayısı arttırılırdı. Hızlı servis yapıldığından yemek çeşitleri art arda sofraya taşınır ve kimse sesini çıkarmadan dolup taşan yemek çeşitlerinden iki, en fazla üç lokma alarak yemeğini bitirirdi. Sofradaki görgü kurallarına göre her yemekteki lokma sayısını az tutmak ve sofradaki diğer kişilerin sırasını beklemek adettendi. Çorbaların, etli sebzelerin, dolmaların, balıkların, böreklerin, kırmızı ve beyaz etli kebapların (kuzu, koyun, kaz, güvercin, piliç, tavuk, hindi), hoşafların ve tatlıların biri gelir, diğeri giderdi.

Yemek Sonrası

Hızla yenen yemekler, aynı hızla kaldırılır; eller yıkanır ve gümüş ya da porselen gülabdanlarla gülsuyu serpilirdi. 16. Yüzyılın ortalarından itibaren ise amberli ya da kakuleli kahve ve çubuk içilirdi. 15. Yüzyıldan itibaren gelişen ve günümüz Türk mutfağında da büyük izleri bulunan Osmanlı Saray Mutfağı, dünyanın sayılı mutfaklarından biri olarak dünya literatüründe yerini almıştır.

Tarih ve Tabiat Vakfı tarafından yayınlanan Hasan Çelebi’nin Hattın Çelebisi kitaplarından yararlanılmıştır
.

RAMAZAN BAYRAMI - İKRAMLAR - ŞEKERLER- TATLILAR

Ramazan bayramında misafirlere ikram konusunda fazla ısrarcı olunmasının ciddi sağlık sorunlarına neden oluyor. Bayram gelenekleri olarak misafirlere fazla miktarda şeker içeren yiyecek ve tatlı ikram edildiğini, bu durumun bir aylık oruç alışkanlığından yeni çıkan vücutta ciddi rahatsızlıklara neden oluyor.Bayram geleneklerimiz arasında eş, dost ve akraba ziyaretleri önemli bir yer tutuyor. Bu ziyaretler sırasında ev sahibi misafirlerini en iyi şekilde ağırlamaya çalışıyor. Bunun için de genellikle misafirlerin kendileri için hazırlanan ikramlardan yemeleri konusunda ısrarcı olunuyor. Bayramda misafirlere ikram konusunda fazla ısrarcı olunması, bayram sevincine gölge düşürebilir. Ev sahibinin ısrarıyla fazla miktarda şekerli gıda tüketmek ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkartabilir.Bayramda misafirlere ikram edilen baklavalar, çikolatalar ve meşrubatların fazla miktarda tüketilmesinin vücutta şeker fazlalığına ve dolayısıyla insülün hormonunun yetersiz kalmasına neden oluyor.. Özellikle kalp ve şeker hastalarının bayramda fazla şeker tüketimine çok dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Şahin, fazla şeker tüketiminin, kan şekerinin yükselmesiyle diyabet hastalarının komaya girmesine, fazla şekerin vücutta yağa dönüştürülmesiyle da kalp hastalarının krize girmesine neden olur.Fazla şeker tüketmenin zararlarını en aza indirmek için şekerli gıdaların tüketilmesinin azaltılması gerekiyor.Bayramda misafirlere şekerli meşrubatlar yerine ayran ikram edilmesini tavsiye ediyoruz. Ayran iyi bir kalsiyum kaynağı olarak son derece faydalı bir içecektir. Tatlı ve baklava yerine ise tuzlu pastalar veya kurabiyeler öneriyoruz. Ayrıca sebze-meyve, kuru baklagiller, bulgur ve kepekli ekmek gibi posalı yiyeceklerin tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Çünkü bu yiyecekler fazla şekerin vücuttan atılmasını kolaylaştırır. Bayramda fazla şeker tüketiminden çocuklar da etkileniyor. Çocuklara şeker ve çikolata yerine sakız ve balon gibi hediyeler verilmesi daha yararlı olacaktır.'DERLEYEN....DRPİSTİZMİR'DEKİ KİŞİSEL GELİŞİM KURSLARI- KİŞİSEL GELİŞİM KURSLARI VESEMİNERLER İÇİN AYRINTILI BİLGİ:www.sayginnlp.com – www.cemalkondu.com

FIRINDA MİLFÖYLÜ BAKLAVA


Malzemeler:
20 adet milföy hamuru
5 yemek kaşığı dövülmüş fındık
1yemek kaşığı şeker
1 yumurta, sarısı ve beyazı ayrı
Şerbeti:
2 su bardağı su
2,5 su bardağı şeker
1/2 limon


Yapılışı:
Bir kasede fındıkla şekeri karıştırın. Milföy hamurlarının bir kenarına fındıklı karışımdan birmiktar koyun. Rulonun birleşeceği uca yumurta beyazından sürüp rulo yapın.Yaptığınız ruloları 4 parçaya kesin, fırın tepsisine dizin. Üzerlerine yumurta sarısı sürüp üzeri kızarana kadar pişirin. Milföyler pişerken şerbetihazırlamaya başlayın. Şekerle suyu kaynatın. Ocaktan almadan az önce 1/2 limon sıkın. Fırından çıkan sıcak milföylerin üzerine, ocaktan yeni aldığınız şerbeti dökün.Afiyet olsun.:-))
NOT:Benim gibi hala gerçek baklava yapamayanlar için ideal ve çok kolay pratik bir tarif

Razaman Bayramı Tebrik Mesajları, Kutlama SMS Mesajları

* Bayram sabahları, demli bir çay, su böreği, bayram şekerleri, şeker isteyen çocuklar, Ramazanlık hayvanların sesleri, bir telaş bir koşturmaca. Köprü hep kalabalık, bayram programları, kolonya ikramları, bayram harçlıkları, uzun bayram tatilleri, ev gezmeleri, kısa hal hatır sormalar, el öpenlerin çok olsunlar ve daha bir dolu küçük ayrıntı. Hayatın üzerindeki ’pause’ düğmesine dokunun... Kısa bir süre için hayatı durdurun. Mutlu bayramlar...

* Mübarek Ramazan Bayramı tüm ulusumuza kutlu olsun. Allah tüm inananlara nice huzurlu, bereketli bayramlar nasip etsin.


* Benim ömrümde ırmaklar vardır

Sularında hayallerimi yüzdürdüğüm,

Benim ömrümde sevdiklerim vardır

Bayramlar ayrı geçince üzüldüğüm.

Bayramınız mübarek olsun!


* Bugün ellerinizi her zamankinden daha çok açın.

Avucunuza melekler gül koysun, yüreğiniz coşsun.

Ramazan Bayramınız hayırlara vesile olsun.


* Bayramlar o kadar büyülüdür ki, gelişi bütün bir yıl beklenir ve gidişindeki keder de ancak böyle bir ikinci geliş ümidiyle hafifler; tasa iken sevinç olur, hüzün iken beklenen bir neşeye dönüşür. Ramazan Bayramınızın da böyle bir neşeyle gelmesi ve tüm ailenizi sevince boğup evinize bereket getirmesi dileğimizle. İyi bayramlar!


*Bayramlar, insanlar arasındaki karşılıklı sevgi ve saygının perçinlendiği günlerdir.Bayramlar, insanların birbirleriyle olan dargınlıklarını unuttukları, barıştıkları, kardeşçe kucaklaştıkları günlerdir.
Bin damla serilsin yüreğine, Bin mutluluk dolsun gönlüne, Bütün hayallerin gerçek olsun, Duaların kabul olsun bu bayramda... Ramazan Bayramın mübarek olsun!


*Byramlar,milli ve dini duyguların, inançların, örf ve adetlerin uygulanıp sergilendiği, bir toplumda millet olma şuurunun şekillendiği, kuvvetlendiği günlerdir. Hep bir arada, sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle, Ramazan Bayramınız kutlu olsun!


Mübarek Ramazan Bayramı tüm ulusumuza kutlu olsun. Allah tüm inananlara nice huzurlu, bereketli bayramlar nasip etsin.


Bir bayram gülüşü savur göklere, eski zamanlara gülücükler getirsin öyle içten samimi, gözyaşlarını bile tebessüme çevirsin. İyi Bayramlar.


Bir Ramazan Bayramı daha geldi. Bu bayramın öncelikle milletimize, İslam alemine ve de insanlığa hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan diliyoruz.

Kardeşliğin doğduğu, sevgilerin birleştiği, belki durgun, belki yorgun, yine de mutlu, yine de umutlu, yine de sevgi dolu nice bayramlara..


Bugün Bayram! Mübarek Ramazan Bayramı Tüm insanlar birbirlerine daha çok yakınlaşsın, dargınlıklar ortadan kalksın, kardeşlik ve dostluk duyguları daha da kuvvetlensin. Tüm insanlar neşe ve mutluluk denizinde yüzsün. Bugün sevinç günü, kederleri bir yana bırakıp mutlu olalım. Ramazan Bayramı’nı doya doya yaşayalım. Hayırlı bayramlar.


Kardeşliğin doğduğu, Sevgilerin birleştiği, Belki durgun, belki yorgun, Yine de mutlu, yine de umutlu, Yine de sevgi dolu nice bayramlara...
Bugün sevinç günü, kederleri bir yana bırakıp mutlu olalım. Ramazan Bayramını doya doya yaşayalım. Hayırlı bayramlar!


Her şeye kadir olan Yüce Allah, bizleri, doğru yoldan ve sevdiklerimizden ayırmasın! Hayırlı ve bereketli Ramazan Bayramları dileğiyle.


Güzellik, birlik, beraberlik dolu, her zaman bir öncekinden daha güzel ve mutlu bir Ramazan Bayramı diliyoruz. Büyüklerimizin ellerinden küçüklerimizin gözlerinden öpüyoruz.
Hep bir arada, sevgi dolu ve huzurlu nice bayramlar geçirmek dileğiyle, Ramazan Bayramınız kutlu olsun!


Her ilkbaharda gelinciklerin en güzel başlangıçları müjdelemesi gibi, bu bayramın da sana ve ailene mutluluk ve neşe getirmesini diliyorum... İyi bayramlar!


Ramazan Bayramınız kutlu, Yüreğiniz umutlu, Umutlarınız atlı, Sevdanız kanatlı, Mutluluğunuz katlı, Sofranız tatlı, Mekânınız tahtlı, Ömrünüz bahtlı, Yuvanız bereketli olsun...


Varlığı ebedi olan, merhamet sahibi, adaletli Yüce Allah kendisine dua edenleri geri çevirmez. Dualarınızın Rabbin yüce katına iletilmesine vesile olan Ramazan Bayramınız mübarek olsun. Bu değerli Ramazan Bayramında, kainatın yaratıcısı ve alemlerin Rabbi bağışlayıcı ve acıyıcı yüce Allah tüm dualarınızı kabul etsin.


Heyecan ve özlemle beklenen kutsal Ramazan Bayramı geldi, hoşgeldin. Mübarek bayram ulusumuza sağlık, huzur, mutluluk, bolluk ve bereket getirsin. Hayırlı bayramlar dileğiyle.


Kainatın yaratıcısı ve alemlerin Rabbi yüce Allah’a sonsuz şükürler olsun! Ramazan Bayramı bereketiyle, bolluğuyla gelsin, tüm insanlık için hayırlara vesile olsun.
Küskünlerin barıştığı, sevenlerin bir araya geldiği, rahmet ve şefkat dolu günlerin en değerlilerinden olan Ramazan Bayramınız kutlu olsun.


Mübarek Ramazan Bayramını sevdiklerinizle beraber sağlıklı ve huzur içinde geçirmenizi dileriz. Bayram tüm insanlığa hayırlı olsun!
Mübarek Ramazan Bayramınızı tebrik eder hayırlara vesile olmasını dileriz. Bu hayırlı günde dualarınız kabul olsun. Dualarınızı eksik etmeyin...

Ramazan Bayramı’nın ulusumuzun diriliğine, mazlumların kurtuluşuna, insanlığın huzur, barış ve hidayetine vesile olmasını dileriz.


26 Eyl 2008

KADİR GECESİ

Kuran-ı Kerimde ismen geçmekte ve hakkında müstakil bir sure (Kadir suresi) bulunmaktadır. Duhan suresinin 3.v ayetinde sözü edilen "mübarek bir gece"den maksat da tefsircilerin çoğunluğuna göre Kadir Gecesi olduğundan bu gece hakkında "Mübarek Gece" nitelenmesinin bizzat Yüce Allah tarafından yapılmış olduğu söylenebilir. Mübarek; kutlu, bereketli, hayrı bol ve kutsi değeri olan demektir. Kadir sureinde bu geceden tazimle söz edilir ve "bin aydan hayırlı, meleklerin ve Ruhu'l-Kudus'ün indiği, ta fecre kadar esenlik dolu bir gece" olduğu anlatılır. Özellikle Kur'an'ın o gece indirildiği vurgulanır.Kadir kelimesi sözlükte, güç yetirmek manasının yanı sıra hüküm, takdir, şeref, ululuk ve tazyik gibi anlamlara da gelir."Kadir gecesi"nde bu manaların her biri mevcuttur.

Kadir suresinde Kur'an'ın bu gecede indirildiği, Bakara suresinde de ramazan ayında indirildiği belirtilir. Buna göre, Kadir gecesinin Ramzan ayı içinde olduğu olduğu açıktır. Hadisi şeriflerdeki bilgilerden hareketle Kadir gecesinin ramazanın hangi gecesine denk geldiği kesin söylenememekle beraber, bunun 27. gecesi olduğuna ittifaka yakın bir kanaat mevcuttur.Zamanın kesin olarak bildirilmemesi insanların ona güvenip diğer zamnlarda kulluk görevlerini ihmal etmemelerinin hedeflenmesi gibi bazı hikmetlerle açıklanmıştır.

Bir hadisi şerifte "kim inanarak ve sadece Allah rızası için Kadir gecesinde kalkarsa (o geceyi ihya eder, değerlendirirse) geçmiş günahları bağışlanır." buyurulur.Bu gecede kalkıldığında gecenin nasıl ihya edileceği ayetlerde ve hadislerde açıklanmadığına göre , bu mü'minin kendisine bırakılmıştır.Namaz ,dua ve istigfar, tefekkür ve zikir , kuran okumak, muhtaçlara yardım etmek, yakınlarının ve din kardeşlerinin gönüllerini almak en güzel değerlendirme yollarıdır. Rasuluılah bunların herbirini yaptığına göre bu geceyi değerlendirmek isteyenlerde aynı yolu izlemelidirler.Kaynaklarda Hz. peygamberin , bu geceye denk gelebilmek için ibadet ve taata ayrılan bir program içinde ramazanın son 10 gününü ittifakla geçirdiği kaydedilir.Bu gecenin feyzinden yoksun kalmak istemeyen mü'min, hiç değilse yatsı teravih ve sabah namazını cemaatla kılmaya gayret etmeli, din kardeşleri ile birlikteyapılan dualara katılmalıdır.Kadir gecesinden söz edilen bir hadisi şerifte "Ondan mahrum olanlar çok büyük şeyden mahrum olmuştur."buyrulur
.

KADİR GECESİNDE YAPILACAK İBADETLER

Efendimiz (s.a.v.) buyurdu: "Kadir gecesini ibadetle geçiren kimsenin bin çeşit haceti yerine getirilir.Cehennemlik kimselerin içinde adı yazılmış ise de değiştirilerek cennetliklerin zümresine adı yazılır."

Kadir Gecesi Namazı:
Kadir gecesi namazı 4 rekat kılınır:
1. rekat: 1 fatiha 3 kadir suresi
2. rekat: 1 fatiha 3 ihlas suresi->sadece ettahıyyatü
3. rekat: 1 fatiha 3 kadir suresi
4. rekat: 1 fatiha 3 ihlas suresi-> sadece ettahıyyatü

4. rekatta selamın arkasına 11 defa "Allahu ekber Allahu ekber La ilahe illallahü vallahu ekber Allahu ekber ve lillahil hamd" denir.100 kadir suresi 100 inşirah suresi okunup şöyle dua edilir:

"Allahümme inneke afüvvün tühibbül afve fa'fü anni"
(Allahım!Muhakkak sen affedicisin ve affetmeyi seversin beni affet.)
NOT: Kadir namazı en az 2 en çok 100 yada 1000 rekattır.Ama isteğe bağlıdır. çoğu kaynaklarda 4 rekat olarak geçmektedir.

Kadir gecesinde çekilecek tesbihler:
*La ilahe illallah

3 defa okunması gerekir.birincisinde Allahu tealanın magfiretine nail olur.ikincisinde cehennemden kurtulur. üçüncüsünde cenneti kazanmış olur.

*La ilahe iallalahül hakimül kerimü. Sübhane Rabbis semavatis seb'ı ve rabbil arşil azim.

peygamber efendimiz buyurmuştur:Her kim bu duayı 3 defa okursa kadir gecesini idrak etmiş gibi sevaba nail olur.

20 Eyl 2008

HEPİNİZİN DUALARINI HEPİMİZ İÇİN İSTİYORUZ

YARIN ÇOĞU İNSAN İÇİN GÜNLERDİR BEKLEYİP AYLARDIR ÇALIŞTIĞI ÜMİTLERİNİ HERŞEYİNİ BU YOLA KOYDUĞU BÜYÜK GÜN. YARIN ÖNLİSANS VE ORTAÖĞRETİM MEZUNLARI İÇİN KPSS SINAVI VAR. ÖNLİSANSLAR ÖĞLEDEN SONRA 14,30 ORTAÖĞRETİM MEZUNLARI SABHTAN 9,30 DA SINAVA GİRECEK. BU MÜBAREK RAMAZAN AYI HÜRMETİNE YAKLAŞAN KADİR GECESİ HÜRMETİNE EMEK VEREN UĞRAŞAN ÇABALAYAN BİNLERCE ÇOCUĞUN İNSANIN EMEKLERİ VE SİZLERİN DUALARI İLE İNŞALLAH BOŞA ÇIKMIYACAK HEPİMİZ İÇİN HAYIRLISI OLMASI DİLEĞİYLE. YARIN SINAVA GİRECEKLER BAŞARILAR DİLERİM. (KENDİME DİLESEM AYIP OLMAZ DİMİ :-)))

12 Eyl 2008

SAHURUN BEREKETİ VE FEYZİ


Sahurun Bereketi Ve Feyzi Ebu Said el-Hudri Radiyallâhu Anhın rivayetine göre Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem şöyle buyurmuştur: “Sahur yemeğinde bereket vardır. Bir yudum su bile içecek olsanız sahura kalkmayı ihmal etmeyiniz. Çünkü sahura kalkana Allah rahmet eder, melekler de bağışlanmaları için dua ederler.” (Müsned, 3:44)

Sahura kalkmak iki türlü berekete vesiledir. Birisi, sahur yemeğini yiyen insanın gündüz oruç sıkıntısını çok daha az çekmesi, oruca dayanıklı olmasıdır. Böylece Cenab-ı Hak onun rızkına, yediklerine bereket, bolluk ihsan eder.

Diğeri de, seher vakti uyanık kalmakla insan, ibadete, duaya ve zikretmeye fırsat bulur. Çünkü sahura kalkamayacak olsa o bereketli saatleri uyku ile geçirecek, dolayısıyla manevî hissesi az olacaktır.Hadisteki teşvik bu iki noktanın sağlanması açısından önem taşır.

Ayrıca Peygamber Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem iftar yemeğini acele tutarken, sahur yemeğini geciktirirdi. İmsak vaktinin girmesine yakın zamana kadar bekler, o zaman gelince yer içerdi. Çünkü, yemek ne kadar geç yenirse o kadar geç acıkılır, oruca daha hazırlıklı olunur.

Enes’in Radiyallâhu Anh rivayetine göre ise Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem sahur yemeğini yememizi özel olarak tavsiye ederek şöyle buyururlar: “Sahur yemeği yiyin, zira sahur yemeğinde bereket vardır.” (Buhari, Savm: 20, Müslim, Sıyâm: 45; Tirmizî, Savm: 17; Nesâi, Savm: 18.)

Oruç ibadeti Hz. Musa ve Hz. İsa’nın şeriatında da vardı. Çünkü oruç semavi dinlerin ortak ibadetidir. Bakara Sûresinde:“Ey iman edenler! Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Umulur ki, takvaya erersiniz” buyurulur. (Bakara Sûresi, 183)

Âyette de açıkça ifade edildiği gibi Yahudi ve Hıristiyanlar da ilk zamanlar oruç tutuyorlardı. Fakat namaz ve zekat gibi diğer ibadetleri kendi elleriyle değiştirdikleri gibi, orucun vaktini, tutulma şeklini de değiştirdiler.

İlk zamanlarda tuttukları oruçla bizim orucumuz arasında sadece bir fark vardı. O da sahur.Amr ibni Âs Radiyallâhu Anhın rivayet ettiği bir hadiste Resulullah Sallallâhu Aleyhi Vesellem bu farkı şöyle bildirir: “Bizim orucumuzla Ehl-i Kitabın orucunu ayıran fark sahur yemeğidir.” (Müslim, Sıyâm: 46; Ebu Dâvud, Savm: 15; Tirmizî, Savm: 17; Nesâi, Savm: 27)

Bilvanis.Net /

6 Eyl 2008

RAMAZAN PİDESİ

MALZEMELER:
7 gram maya
1 tatlı kaşığı şeker
1 3/4 ılık süt
4 kap un
1tatlı kaşığı tuz
1 yemek kaşığı zeytinyağı

ÜZERİNE:
1 yumurta sarısı
susam çörek otu

28 Ağu 2008

ISPANAKLI YAŞ PASTA DİYETTEKİLER YİEBİLİR ÇÜNKÜ YEŞİL:-)))))



Malzemeler
- 3 yumurta
-1,5 su bardağı toz şeker
-1/2 su bardağı sıvıyağ
- 2 su bardağı un
-1 paket vanilya
-1 paket kabartma tozu
- 250 gr ıspanak
Krema için
- 7 yemek kaşığı un
- 2 çay bardağı toz şeker
- 1 limon kabuğu rendesi
- 1 lt süt
- 1 yumurta sarısı
- ayrıca 1 bardak süt ve 2 kaşık şeker


Ispanağın yeşil yaprakları ayıklanarak 1 su bardağı suda haşlanır ve püre haline getirilir.


Kek için yumurta ve şekerler köpük haline gelinceye kadar çırpılır,


sırasıyla yağ , ıspanak püresi eklenir tekrar çırpılır.


Un ,vanilya, kabartma tozu eklenerek tekrar fazla olmayacak şekilde çırpılır.


Yağlanmış kelepçeli kek kalıbına dökülerek 175 derecede yaklaşık 40 dakika pişirilir. Ilımaya bırakılır.


Krema için un, şeker ve süt ve yumurta sarısı karıştırılarak pişirilir. En son limon kabuğu rendesi eklenir.


Kekin kenarı ince bir şerit halinde kesilerek rondoda un haline getirilir.


Kek 2 ye ayrılır. 1 bardak ılık sütte 2 kaşık şeker eritilerek yarısı ile kek ıslatılır.

Kremanın yarısı kekin üzerine yayılır.


2. kat sütle ıslatılarak diğerinin üzerine konulur ve kalan krema ile üzeri iyice kapatılır.

Rondoda çekilen kek parçaları pastanın üzerine serpilir. Kenarları da damla çikolata ile süslenir

PROFİTEROL

MALZEMELER:
(pötüşör hamuru) 1 su bardağı ılık su
100 gr margarin
8 yumurta
1 tatlı kaşığı toz şeker
1,5 su bardağından biraz fazla un

Krema:
2 su bardağı tozşeker
2,5 su bardağı un
1 kilo süt

Sos:
200 gr bitter çikolata
200 gr sütlü çikolata
2 çorba kaşığı kakao
1 kilo süt

Yapılışı:
1 su bardağı ılık su ile 100 gr margarin kaynatılır.Üzerine un ve tozşeker konulup karıştırılır, kıvama gelene dek. Soğuyan hamura yumurtalar yavaş yavaş konulup mikser veya kaşık yardımıyla çırpılır. İstenile kıvama gelince hamur torbasına konulur tepsiye sıkılır.130 derecede pişirilir.Bu arada krema hazırlanır.tencereye un, şeker süt konulup pişirmeye buırakılır. soğuyan krema, fırında pişip soğuyan profiterol hamurlarının içine sıkılır.Sos için de bütün malzemeler tencereye konulup kaynatılır. profitertollerin üzerine sıcakken dökülür .Afiyet olsun:))))

:((((((( resim çekmediğim için profiterol resmi http://hünerlibayanlar.blogcu.com/ adresinden alınmıştır

GÜLLAÇ DİYORKİ


Bayılıyom güllaça. O kadar çok bayılıyom ki,küçülüp içine atlamak istiyorum.Yumuşak yufkalar üzerinde yürümek, fındık kırıntılarınıavuçlamak, nar tanelerine tekme atmak istiyorum neşeyle.Ara sıra da eğilip, bi parça güllacı avuçlayıp ağzımaatmak ve yufkalardan taşan sütleri sıçrata sıçrata koşmakistiyorum. Çok seviyorum güllacı çook.
Ama içine gül suyu koydukları zaman, sanki yufka,süt, nar, fındık falan ölmüş de, mevlütünegitmiş gibi hissediyorum. Sıkılıyorum,sevmiyorum güllacı…

HOŞGELDİN YA ŞEHRİ RAMAZAN


RAMAZAN

Müjdeler olsun, Oniki ayın sultanı, nihayet geliyor, adı Ramazan
Bu ay çok mübarektir, bu ayda doğanlara, isim olarak koyarlar Ramazan Halamın torunun adıdır, seninle çok zaman görüşemedik, ey Ramazan Üç ayların sonuncusu, Eylül ayın biri, oruç tutacağımız aydır, Ramazan

Ramazan ayı gelince, evlerimiz hep dolar taşar rahmetle
İyi bir insan vefat edince, onu daima anarız rahmetle
Ramazan ayında, iş yerlerimizde bile, görürüz bereketle
Sofranın başında, Euzü Besmele çekerek, yeriz yiyecekleri bereketle

Şehri Ramazan, camilerin ve minarelerin süslendiği, mübarek bir aydır Bu ayda ibadetler ziyadesiyle yapılır, bugünleri ihya edenler, gerçek baydır
Ramazan orucu farzdır, tutmayanlar günaha girer, günahları durma kaydır
Ramazan ayının birinden itibaren, oruç başlar, O gün, ay hilal şeklinde yaydır

FİKRET GÜRSOY

RAMZAN MÜJDESİ

Ramazan'ın ilk günü ile birlikte nur ve feyiz dolu bir mevsimi yaşamaya başlarız. Kâinat şenlenir, dünya Cennetten süzülen nurânî bir hava ile dolup taşar..

Ulvi âlemlerin masum ve mübarek sakinleri öbek öbek mü'minlerin çevresini sarar. Rahmet ülkesinden müjdeler, kâinatın Rabbinden selâmlar ve mağfiret ümitleri getirir, Ramazan ayı...

Mukaddes kelâmın nazil oluşunun yıldönümünü mü'minlerle birlikte cinler, melekler; ağacı, çiçeği, böceği, kurdu, kuşu, denizi ve deryasıyla yaşlı dünyamız da kutlar.

Görünen ve görünmeyen âlemlerde tam manâsıyla bir bayram havası yaşanır.Bu ayın Cenâb-ı Hak katında müstesna bir yeri vardır. Yüce Rabbimiz kendisine muhatap olarak seçtiği kullarına sonsuz rahmetinin en geniş tecellilerini bu aya tahsis eder.

Başta Kur'ân-ı Kerim olmak üzere! Tevrat, Zebur ve İncil gibi diğer semavî kitapların da bu ayda indirilmiş olması, bu günlerin kıymet ve kudsiyetini artıran diğer bir husustur.

Mü'minlere İlâhî bir ihsan olarak bu günleri birer güzel fırsat bilerek değerlendirme, Rablerine olan kulluk derecelerini gösterme, Ona muhatap olabilme gayreti içine girerek tam bir ihlâs ve şuurla ibadet ve taate koşarlar.Bu gayretin neticesi elbette karşılıksız kalmayacaktır

. Oruç tutup, Ramazan ayını bir kulluk şuuru içinde geçirenler tatlı bir ânı yaşadıkları, huzura erdikleri gibi pekçok nimete de mazhar olurlar.

Ubâde bin Samit anlatıyor:Ramazan ayının başladığı bir günde Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam şöyle buyurdu:"İşte bereket ayı olan Ramazan geldi. Artık Allah'ın rahmeti sizi kuşatır. O ay, yeryüzüne bol bol rahmet iner. Günahlar affedilir. Dualar kabul olunur. Allah sizin iyilik ve ibadette yarışmanıza bakar da, bununla meleklerine karşı iftihar eder. Öyle ise kulluğunuzla kendinizi Allah'a sevdirin. Asıl bedbaht olan da, bu ayda Allah'ın rahmetinden nasibini alamayandır."(1)

Ramazan her yönüyle bir ibadet mevsimidir. Her mü'min namazı, orucu, iyilikleri hizmetleri ve duâsıyla bu rahmet ve bereketten nasibini almaya çalışır. Bilerek veya bilmeyerek yapmış olduğu günahları için Allah'tan af diler. Rabbine niyazda bulunur.Cenâb-ı Hak da kulunun bu samimi dua ve niyazını karşılıksız bırakmaz, günahlarını affeder, rahmetine garkeder.

Ramazan ayının kudsiyet ve bereketini bildiren şu hadis-i şerifi birlikte okuyalım. Peygamber Efendimiz geniş anlamda bu hususu dikkatimize vermektedir.

Selmân-ı Fârisî (r.a.) anlatıyor:Resul-i Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam Şaban ayının son günlerinde bize irad ettiği bir hutbede şöyle buyurdu:"Ey insanlar büyük ve mübarek bir ay yaklaştı, gölgesi başınızın üstüne düştü. Bu öyle bir aydır ki, içinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır. Allah o mübarek ayın gündüzlerinde orucu farz, gecelerinde nafile namazı meşru kıldı. Bu ayda küçük büyük bir hayır yapan insan, başka aylarda bir farz eda etmiş gibi sevap alır.Bu ayda bir farzı yapmak, başka aylarda yetmiş farz yerine geçer.Bu ay Allah için açlık ve susuzluğun, taat ve ibadetin meşakkatlerine sabır ve tahammül ayıdır. Sabrın karşılığı da Cennettir.Bu ay yardımlaşma ayıdır.Bu ay mü'minlerin rızkını arttıracak aydır.Bu ayda her kim oruçlu bir mü'mine iftar edecek bir şey verirse, yaptığı bu iş günahlarının bağışlanmasına ve Cehennemden kurtulmasına sebep olur. Oruçlunun sevabından da hiçbir şey eksilmeden onun kadar sevaba kavuşur.

"Ashâb-ı Kiramdan bazıları, "Ya Resulallah, hepimiz oruçluya iftar edecek bir şey bulup verecek durumda değiliz" dediler.Bunun üzerine Resul-i Ekrem Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam, "Allah bu sevabı bir tek hurma ile, bir içim su ile, bir yudum süt ile oruçlu mü'mine iftar ettirene de verir" buyurdular ve hutbelerine şöyle devam ettiler:"Bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da Cehennemden kurtuluştur.Bu ayda kim kölesinin (işçi ve hizmetçisinin) işini hafifletirse, Allah da onu affeder ve Cehennemden uzak tutar.Bunun için bu ayda şu söyleyeceğim dört hasleti fazlasıyla bulundurmaya çalışınız. Bu dört hasletten ikisi ile Rabbinizi razı edersiniz, diğer ikisinden ise hiçbir zaman ayrı kalamazsınız.Rabbinizin rızasına sebep olan hasletlerin birisi, kelime-i şehadete devam etmeniz, diğeri de Allah'tan mağfiret dilemenizdir.Vazgeçemeyeceğiniz iki hasletin biri Allah'tan Cenneti istemek, diğeri de Cehennemden Allah'a sığınmaktır.Her kim oruçluya bir yudum su verirse, Allah da ona benim mahşerdeki havuzumdan öyle bir su içirecektir ki, Cennete girinceye kadar bir daha susuzluk çekmeyecektir.(2)

RAMAZAN AYI

Peygamber efendimiz, Ramazan-ı şerifin fazileti hakkında buyuruyor ki:

(Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allahü teâlâ, size Ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin [Kadir gecesinin] hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.) [Nesai]

(Ramazan ayı gelince, “Hayır ehli, hayra koş, şer ehli, kötülüklerden el çek” denir.) [Nesai]

(Ramazan bereket ayıdır. Allah bu ayda, günahları bağışlar, duaları kabul eder.) [Taberani]

(Ramazan gelince, Allahü teâlâ meleklere, müminlere istiğfar etmelerini emreder.) [Deylemi]

(Farz namaz, sonraki namaza kadar; Cuma, sonraki Cumaya kadar; Ramazan ayı, sonraki Ramazana kadar olan günahlara kefaret olur.) [Taberani]

(Peş peşe üç gün oruç tutabilenin, Ramazan orucunu tutması gerekir.)

[Ebu Nuaym](Bu aya Ramazan denmesinin sebebi, günahları yakıp erittiği içindir.) [İ.Mansur]

(Ramazanın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise, Cehennemden kurtuluştur.) [İ.Ebiddünya]

(İslam, kelime-i şahadet getirmek, namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan orucunu tutmak ve haccetmektir.) [Müslim]

(Allahü teâlânın, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hayaline bile gelmeyen nimet dolu sofrası, ancak oruçlular içindir.) [Taberani]

İmam-ı Rabbani hazretleri de buyuruyor ki: Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden azat olur. Ramazan-ı şerif ayında, Resulullah, esirleri azat eder, her istenilen şeyi verirdi.

Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur. Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin bütün senesi, günah işlemekle geçer.

Bu ayı fırsat bilmeli, elden geldiği kadar ibadet etmelidir. Allahü teâlânın razı olduğu işleri yapmalıdır.

Bu ayı, ahireti kazanmak için fırsat bilmelidir.

Kur’an-ı kerim Ramazanda indi. Kadir gecesi bu aydadır

Ramazan-ı şerifte iftarı erken yapmak, sahuru geç yapmak sünnettir. Resulullah bu iki sünneti yapmaya çok önem verirdi.İftarda acele etmek ve sahuru geciktirmek, belki insanın aczini, yiyip içmeye ve dolayısıyla her şeye muhtaç olduğunu göstermektedir.

İbadet etmek de zaten bu demektir.Hurma ile iftar etmek sünnettir. İftar edince, (Zehebez-zama’ vebtellet-il uruk ve sebet-el-ecr inşaallahü teâlâ) duasını okumak, teravih kılmak ve hatim okumak önemli sünnettir.

Bu ayda, her gece, Cehenneme girmesi gereken, binlerce Müslüman affolur, azat olur. Bu ayda, Cennet kapıları açılır. Cehennem kapıları kapanır. Şeytanlar, zincirlere bağlanır. Rahmet kapıları açılır. Allahü teâlâ, bu mübarek ayda Onun şanına yakışacak, kulluk yapmayı ve Rabbimizin razı olduğu, beğendiği yolda bulunmayı, hepimize nasip eylesin!

Açıktan oruç yiyen, bu aya hürmet etmemiş olur. Namaz kılmayanın da, oruç tutması ve haramlardan kaçınması gerekir. Bunların orucu kabul olur ve imanları olduğu anlaşılır.

Ramazanda oruç tutmak hakkındaki hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:(Ramazan orucu farz, teravih namazı ise sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibadetle geçirenin günahları affolur.) [Nesai]

(Ramazan orucunu farz bilip, sevap bekleyerek oruç tutanın günahları affolur.) [Buhari]

(Ramazan orucunu tutup ölen mümin, Cennete girer.) [Deylemi](Ramazan bereket ayıdır. Allah bu ayda, günahları bağışlar, duaları kabul eder.

Bu ayın hakkını gözetin! Ancak Cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrum kalır.) [Taberani]

(Ramazan ayında ailenizin nafakasını geniş tutun! Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda yapılan harcama gibi sevaptır.) [İbni Ebiddünya]

(Oruçlunun susması tesbih, uykusu ibadet, duası makbul, ameli de çok sevaptır.) [Deylemi]

(Oruçlu iken çirkin konuşmayın! Birisi size sataşırsa, “Ben oruçluyum” deyin!) [Buhari]

Ramazan-ı şerifte, oruç tutmak çok sevaptır. Özürsüz oruç tutmamak büyük günahtır. Hadis-i şerifte, (Özürsüz, Ramazanda bir gün oruç tutmayan, bunun yerine bütün yıl boyu oruç tutsa, Ramazandaki o bir günkü sevaba kavuşamaz) buyuruldu. (Tirmizi) Ama dini bir mazeret varsa oruç tutmamak günah olmaz.

RAMAZANLARIN VAZGEÇİLMEZİ GÜLLAÇ


için Malzemeler :
10-11 güllaç yufkası
2,5 lt süt
750 gr toz şeker
1 paket şekerli vanilin
Nar taneleri
Dövülmüş ceviz veya antep fıstığı


Güllaç yemeğinin Hazirlanişi :
1. Süt ve şekeri kaynatın. Vanilini ekleyip ılıtın. Bir güllaç yaprağını parlak kısmı yukarı gelecek şekilde tepsiye serin. Üzerine bir kepçe ılınmış sütten gezdirin. Diğer yaprağı bunun üzerine koyup tekrar süt gezdirin. Bu işlemi tüm yapraklar bitene kadar tekrarlayın. Kalan sütü en üstteki yaprağın üzerine dökün. (Süt fazla gelir diye merak etmeyin, yapraklar çok fazla süt çekiyor) tepsiyi buzdolabında 1,5 saat bekletin.2. Servisten önce üzerini nar taneleri ve dövülmüş ceviz (veya antepfıstığı) ile süsleyin.Not: Güllaç ince olsun isterseniz, daha geniş bir tepsi kullanın. Ayrıca yaprakların arasına nar veya ceviz koyarsanız güllacınız koyu renkli olacaktır
NOT: oktay usta tariflerinden:-)) rahatlıkla yapabilirsiniz

GÜNÜN ANLAM VE ÖNEMİ

Birinci Dünya Savaşı sonunda imzalanan Mondros Mütarekesi ve Sevr Antlaşmasıyla yurdumuz tamamen elimizden alınıyor, vatanımızda hür olarak yaşama hakkımıza son veriliyordu. Yüzyıllardır üzerinde bağımsız olarak yaşadığımız bu topraklar düşmanlara veriliyor, bizim de bunu kabul etmemiz isteniyordu. Türk milletinin bu durumu kabul etmesi elbette mümkün değildi. 19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkmasıyla, lideriyle kucaklaşan Anadolu, Atatürk'ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nı başlattı. Amasya Genelgesi'nin yayınlanmasının ardından Erzurum ve Sivas Kongreleri yapıldı. Daha sonra 27 Aralık 1919'da Ankara'ya gelen Atatürk, 23 Nisan 1920'de TBMM'yi kurdu. Böy-lece hem memleketin yönetimi halkın iradesine verilmiş oluyordu. Hem de Kurtuluş Savaşı'nın merkezi Ankara oluyordu. TBMM meclisi yaptığı görüşmelerde yurdun durumunu ve kurtuluş çarelerini aradı. "Misak-ı Millî sınırları içinde vatanın bir bütün olduğu ve parçalanamayacağı görüşü"nden hareketle, düşmanla mücadele kararı alındı. Oluşturulan düzenli ordularla savaşa girildi. İlk başarı, Doğu'da Ermeni çetelerine karşı kazanıldı. Daha sonra, Batı cephesinde, Yunanlılarla, I. İnönü ve II. İnönü Savaşları yapıldı. Bu savaşların kazanılmasıyla Yunanlılar'a büyük bir darbe indirilmiş oldu. Bunun üzerine Yunan ordusu yeniden saldırıya geçti. Saldırı üzerine Mustafa Kemal, or-dularına: "Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır. Bu satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz." emrini verdi. Türk askeri, büyük bir azim ve fedakârlıkla bu karara uydu. 23 Ağustos ve 12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Meydan Muharebesiyle, Türk milleti 1699 Karlofça Antlaşmasından beri ilk defa toprak kazanmaya başlıyordu. Sakarya Savaşı, Türk milletinin savunma durumundan taarruz durumuna geçtiği önemli bir savaş olarak da tarihe geçti. Bu zafer sonunda, TBMM tarafından, Mustafa Kemal'e "gazi" unvanı ve "Mareşal" rütbesi verildi. Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan Sakarya Savaşı'ndan sonra, büyük bir taarruzla düşmanı tamamen yok etme kararı alındı.1922 yılı Ağustosuna kadar, hazırlıklar tamamlandı. Güneydeki Türk birlikle-ri, büyük bir gizlilik içinde Batı cephesine kaydmld". İstanbul'daki cephane depolarından silah ve cephane kaçırıldı. İtilaf Devletleri tarafından tahrip edilerek kullanılmaz hâle getirilen toplar onarıldı. Yeni silâhlar satın alındı. Ordumuza taarruz eğitimi yaptırıldı. Bu hazırlıklardan sonra, Gazi Mustafa Kemal'in başkomutan-lığını yaptığı ordumuz, 26 Ağustos 1922'de düşmana saldırdı. Bir saat içinde düşman mevzileri ele geçirildi. 30 Ağustos'ta düşman çember içine alındı. Sağ kalanlar esir alındı. Esirler arasında Yunan Başkomutanı Trikopis'te vardı.Bu savaş, Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak adlandırıldı. Büyük Tarruzun başarıyla sonuçlanmasından sonra düşman, İzmir'e kadar takip edildi. 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla yurdumuz düşmandan temizlenmiş oldu. Hain düşmanın, haksızca ve alçakça işgaline "dur" diyen ve kanımızın son damlasını akıtmadan yurdumuzu bırakmayacağımızı dünyaya ispatlayan bu büyük zaferi her yıl, 30 Ağustos günü, bayram yaparak kutluyoruz.

PATATES TARLASI

Nebraska'da yaşlı bir adam yaşardı. Patates ekimi için bahçeyi bellemesi gerekiyordu, lakin bu çok zor bir işti. Tek oğlu olan David ona yardım edebilirdi, fakat o da hapisteydi. Yaşlı adam oğluna bir mektup yazdı ve müşküliyetini izah etti.
Sevgili David, Patates bahçemi belleyemeyeceğimden, kendimi çok kötü hissediyorum. Bahçeyi kazmak için oldukça yaşlanmış sayılırım. Burada olsan bütün derdim bitecekti. Biliyorum ki sen bahçeyi benim için hallederdin.Sevgiler Baban
Bir kaç gün sonra oğlundan bir mektup aldı. Babacığım, Allah askına bahçeyi kazma, ben oraya cesetleri gömmüştüm.Sevgiler David
Ertesi gün sabaha karşı saat 04:00' de FBI ve yerel polis çıka geldi ve tüm sahayı kazdılar, lakin hiç bir cesede rastlamadılar. Yaslı adamdan özür dileyerek gittiler.
Ayni gün yaslı adam oğlundan bir mektup daha aldı.
Babacığım,Simdi patatesleri ekebilirsin. Bu şartlarda yapabileceğimin en iyisini yaptım. Sevgiler David
BİR GÜÇLÜKLE KARŞILAŞTIĞINIZDA, KENDİNİZE BİR KAÇIŞ YOLU DEĞİL, BİR ÇIKIŞ YOLU ARAYIN.

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN


ÇOK ZARİF BİR ÖRNEK


26 Ağu 2008

kadınlar ne yapar



Adam akşamleyin iş çıkışı eve geldiğinde evin bahçesinin karmakarışık olduğunu görmüş.3 çocuk da bahçede çamurlar içinde oynuyormuş.Boş yemek kutuları ve içecekler etrafa saçılmış.Karısının arabası garaj kapısının önünde, bir kapısı açık ve yamuk halde parkeder durumdaymış.

Evin içine girdiğinde durum daha vahim şekle dönüşmüş.Girişteki halının bir kenarı kıvrılmış, havaya kalkmış ve abajur sehpanın üzerine devrilmiş.Salondaki televizyonun sesi sonuna kadar açık halde çizgi film kanalındaymış, televizyonun üzerine bırakılan yarısı içilmiş meyve suyu ha döküldü ha dökülecek vaziyetteymiş.

Oturma odasında yerler oyuncaklar ve çocuk elbiseleriyle kaplıymış.Mutfağa girdiğinde lavabonun sabah kahvaltısı bulaşıklarıyla dolu olduğunu görmüş.Ayrıca kırılmış bir bardağın parçaları masanın altında duruyormuş

Üst rafa yöneldiğinde merdivenlerdeki elbiseleri fark etmiş. Telaşla karısının başına kötü birşey gelmiş olabileceğini ya da hastalandığını düşünerek hızla koşmaya başlamış.Misafir odasına girdiğinde karısını uzanmış halde kitap okurken bulmuş.Karısı kocasını görünce okuduğu kitaptan başını kaldırmış, hafifçe gülümsemiş ve gününün nasıl geçtiğini sormuş.


Adam cevaplamış:'Her zaman ki gibi! ' Ardından şaşkınlıkla sormuş:'


Ne oldu bugün böyle?'

Karısı tekrar gülümseyerek ' Sen hergün eve geldiğinde bütün gün ne yaptın ki demez miydin


'Evet'
'Güzel... Bugün her gün yaptıklarımı yapmadım.'

dünyalar tatlı yiğenimiz ARDOŞŞŞŞŞŞŞ


İNSAN BAKMAYA BİLE KIYMAIYOR.2 YAŞINDA TAM AFACANNNNNNN

bohça örneği

örnek çok zarif ve şık http://beyzaca.blogcu.com adresinden alıntıdır. yapacak olanlar şimdiden kolay gelsin.güzel ve özel mekanlarda kullanmanız dileğiyle